İskandinav tasarımı, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan basitlik, minimalizm ve işlevsellik ile nitelendirilen ve ardından 1950’lerde beş İskandinav ülkesinde (Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka ve İzlanda) gelişen bir tasarım hareketidir.
İskandinav tarzı İskandinav köklerinden geliyor ve yumuşak, sessiz bir iç damak ifade ediyor. Bu stil en zarif ve sofistike bir görünüm ile karakterizedir. Genel izlenim modern ama minimal. İskandinav tarzı, geleneksel tarzların zenginliğinden ve inceliklerinden uzak durmakta ve daha çok çağdaş unsurlara odaklanmaktadır.İdeal bir İskandinav içi, işlevsellik, pragmatizm ve temiz, minimal estetik odağından kaynaklanmaktadır. Mümkün olduğu kadar basit ve dağınıklıktan uzak durmaya çalışır. Göreceli sadeliği, İskandinav tarzını çağdaş dünyanın bir tasarım sevgilisi yapıyor. Aşağıda, İskandinav tarzını oluşturan çeşitli unsurları gözlemleyeceğiz.
İskandinav tarzının en önemli temelleri:
1. Ahşap zeminler
İskandinav iç tasarım tarzı, tamamen hafif ve havadar alanlardan ibarettir. Dolayısıyla, bu estetiği döşeme tasarımına taklit etmek için, bu stil açık renkli ahşap uygulamalarının kullanılmasını gerektirir. İskandinav tarzı iç mekanların çoğu meşe ağacı veya dişbudak ağacı zeminlerle kaplanmıştır. Bunlar, iç kısmın geri kalan kısmının asgari tarzına karşı nitel bir görsel dinamik sağlar.

2. Basit mobilyalar
Mobilya, iç tasarımın büyük bir parçasıdır. Genel alanın temasını ve stilini yansıtması gerekir. İskandinav tarzı estetik çok basit, şık ve modern bir mobilya tarzı kullanır. Rengi ve materyali hafif olan bu mobilya, iç mekan işleminin geri kalanıyla sorunsuz bir şekilde birleştirilen sağlıklı bir görüntü sunmak için kullanılır.

3. Basit aksesuarlama
İskandinav tarzı iç mekanlarda dekor, çeşitli çağdaş aksesuarların sporadik ancak stratejik olarak yerleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Bunlara çağdaş portatif lambalar, şeffaf cam bölmeler ve basit fotoğraf çerçeveleri dahildir.

4. Pürüzsüz yüzeyler
Herhangi bir İskandinav tarzı iç tasarımın genel görüntüsü çok az. Bu, tasarımın sade, sade renkler ve malzemelerle yapılması gerektiği anlamına gelir. Tasarımcıların çoğu iç kısımdaki büyük dikey yüzeylerde yumuşak tonlu pürüzsüz laminatlar kullanır.

5. Çok sayıda doğal ışık
Doğal ışığın kendisi bu tarzın önemli bir özelliğidir. Mekanlar, bol miktarda doğal ışık alan geniş pencerelerle tasarlanmıştır. Bu, açık renkli iç mekana yansır ve mekanı gerçekte olduğundan daha büyük ve sade hale getirir.

6. Sessiz renkler ve aksan
İskandinav tarzı iç tasarımı, kesinlikle sessiz ve sade bir renk dairesinden oluşuyor. Ancak bu, boşlukları sıkıcı ya da sıkıcı yapmaz. Aksine, aslında onları geniş, basit ve unfussy görünüyor.

7. Düz çizgiler
Bu stilin tüm temel unsurları – mobilyalar, pencereler ve ürün tasarımları – temiz kesim, düz ileri çizgilerle gerçekleştirilir. Bunlar son derece tanımlanmıştır ve genel mekan tasarımına otantik bir bütünlük kazandırmaktadır.

8. İşlevsel düzen
İyi bir İskandinav tarzı iç mekanın temel konseptlerinden biri, planın veya planın işlenebilirliğine odaklanmaktır. Bu işlevsellik, bu stili tasarım pazarında görsel olarak arzu edilen bir ürün olarak pratik yapıyor.

İskandinav tarzı, birkaç temel tasarım oluşumunun bir araya getirilmesiyle elde edilen basit ve karmaşık bir estetiği sergiliyor. Süslenmemiş, dürüst ve sofistike tasarımı onu pazarda sıcak bir trend haline getiriyor.